adam gecikti,eğlendi,oyalandı | تَأَخَّرَ الرَّجُلُ : أَبْطَأَ |
alı kondu,engellendi,geri kaldı | تَأَخَّرَ : تَعَوَّقَ |
gecikmek,geride kalmak,arkada kalmak,geç kalak,oyalanmak,uçak rötar yapmak,alı konmak,sallanmak | تَأَخَّرَ : تَأَخُّراً عَنْ |
gecikti,oyalandı,geç kaldı,bekledi,geri kaldı | تَأَخَّرَ: أَبْطَأَ |
geri kaldı | تَأَخَّرَ أُخُراً |
geri kalmak | تَأَخَّرَ : تَأَخُّراً عَنْ |
geride kalmak,gerilemek,sonraya kalmak,geri kalmak,geç kalmak,gecikmek,eğleşmek,sona kalmak,eğleşmek,sona kalmak,rötar yapmak | تَأَخَّرَ : تَأخُّراً عَنْ |
göstergeler gecikti | تَأَخَّرَتِ المُؤَشِّرَاتُ |
mektup postada gecikti | تَأَخَّرَتْ الرِّسَالَةُ فِي البَرِيدِ |
okula geç kaldı,geç geldi | تَأَخَّرَ عَنِ المَدرَسَةِ |
oyalandı,sallandı | تَأَخَّرَ : تَوَانَي |
posta çok gecikti | تَأَخَّرَ البَرِيدُ كَثِيراً |
uçak bir saat süre rötar yaptı,gecikti,rötar yaptı | تَأَخَّرَتِ الطَّائِرَةُ مُدَّةَ سَاعَةٍ |
uçak gecikti,delayed (in) | تَأَخَّرَتِ الطَّائِرَةُ |
yarışta geride kalıp ileri gitmedi,öne geçmedi | تَأَخَّرَ فِي السِّبَاقِ وَ لَمْ يَتَقَدَّمْ |